âsiDâqLi FLasH SesLi ChaT |
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
Kadınların saçları bile kırılır, gerisini siz düşünün..
Vakit geçmek bilmezdi oysa, hangi ara koptu yaprak yaprak takvimler..
Kırdım kalemimi! Hadi götür kendini satırlarımdan.
Hadi git! Ben senin için yanlış masaldım,
sense benim mızıkçı kahramanım.
İçimdeki çocuk öldü büyüdüm!
Nerede kaybetti insanlar gözlerindeki ışığı?
Bu yağmur, bu yağmur, bu kıldan ince.
Nefesten yumuşak yağan bu yağmur.
Bu yağmur, bu yağmur bir gün dinince.
Aynalar yüzümü tanımaz olur..
ÜZÜLME! En azından herkesle hayal kurulmayacağını öğrendin!
Takmıyormuş gibi görünsem de, her şeye üzülen bir insanım aslında..
Mesafe yollar olsaydı titremezdi ayaklarım.
Korkuyorum! Kaç yürek ötemdesin?
Susuyorsam, hiç konuşmuyorsam ve söylediklerine boş gözle bakıyorsam;
üzülme iyiyim ben!
Saçlarıma takılıyorsa hayallerim, ruhum derin bir çöküntü yaşıyorsa bile geçer!
Meraklanma sen..
Geceleri uyuyamıyorsam, her yıldız kor gibi düşüyorsa eteklerime;
endişelenme zamanı gelir uyurum ben!
İçime akan öfkeyle saldırıyorsam sağa sola, kırıp döküyorsam
içindekileri geçer sakinleşirim ben!
Yeni bir başlangıç yapayım derken, bir yanım kederden azalıyorsa
ve görmek acı veriyorsa sana; acele etme sakın bütünlenirim ben!
Aynı şeyleri konuşup, farklı anlamlar çıkarıyorsak
ve o anlamlarla kararıyorsak; üzülme aynı dili öğrenirim ben!
Gecenin ayazını sen sanıyorsam ve yüzüme çarptıkça derin kesikler
oluşuyorsa vazgeçme! Biraz daha uğraşırsan parçalanırım ben..
Sen öyle tepkisiz, sen öyle hareketsiz bekle..
çırpınır çabalar hallederim ben!
Elini açtığında duan olmalıydım. Bedduan değil..
Umudu yarına erteleyişim, yarını umutla bekleyişim senden kaldı.
Her şeyimi yüreğime yükleyişim senden,
ne kaldı ki geriye benden?
Hayatımda her şey sen olmuşken..
Yüreğimdeki kıyameti görseydin, gelmek için mahşeri beklemezdin..
Bir avuç sevgi istedim senden.
Sen bana kucak dolusu hüzün bıraktın.
Olsun! Senden kalan bir şeyler var sonuçta..
Sen önce düşüm, sonra gülüşüm olabilirsin.
Sen önce sızım, sonra hayırsızım olmayı seçtin..
Ey yar!
Çocukluk yaptında gönlüme, salıncak mı kurmadık?
Masallara inanırmısın? Hani bir varmışı sen, bir yokmuşu ben..
En güzel ben severim seni de. Neyse konumuz bu değil.
Sen mutlu ol sevdiğim, mutlu ol hayal kırıklığım..
Sukûtun da bir sesi vardır. Onu duyacak yürek lazım..
Çok görme bu halimi..
Elimde olmayan şeyler vardı, ellerin mesela!
Sanırım sen de haklısın..
Böylesi kırık bir kalbe, daha ne kadar tahammül edebilir ki insan!
Kimseyi size soğuk davranınca, gözleriniz dolacak kadar sevmeyin..
Dünyalar kadar seven,
bir şehir kadar özlemiyor şimdi..
Gözlerin daldığında, düşündüğün ben olsaydım keşke..
Alıştım yalnızlığın soğuk makamına. Üşümeyeyim yeter..
Yarası ağır dilimin bulamıyorum kapatacak bant..
Eğer bir gün bana dönecek olursan, eski günlerimi getir!
"Gülüşüne ölürüm" diyordu, ağlayışıma aldırmıyor şimdi..
Bilmezler ama; canımı emanet edercesine sevmiştim 'CANIM' dediklerimi..
Sen gelmesende ben beklerim.
Ne olacak sanki cebimden mi gidiyor, canımdan gidiyor..
Beni benden alan sen gitmiş, beni uçuruma atan biri gelmiş yerine.
Allah beni kahretsin ki; bile bile değil, öle öle seviyorum seni..
Deli gibi sarhoş olup her şeyi iki tane gördüğümde bile, sen birtaneydin..
Zormuş, Her gün Allaha emanet ettiğin insanı,
artık Allaha havale etmek..
Senden sonra şerit çektim kalbime!
"Olay Yeri Girilmez" diye..
Beni merak ettiysen eğer; hâlâ şekersizdir çayım,
ve hâlâ seyrektir gece uykularım..
Şimdi fısılda! En büyük çığlıkları atacak kadar sus..
Ayrılık herkese başka hediyeler sundu,
Payıma düşen çocukluğum oldu..
Kimi zaman gülüp geçtiğin,
kimi zaman batıp gittiğin sokakların çatısı yok..
Bir yaşanmışlığın sancısı var içimde. Biraz kızgın, biraz kırgınım..
Ben sana yanarken, sen hangi kuytu köşede, kimlerle üşüyorsun?
Bu saatten sonra, senden bana ancak şarkı olur..
Ey İstanbul! Sana yenildim bir günahkar yüzünden!
Verme istemem, bırak! Üstü kalsın. Alacağım yok senden..
Uzat tırnaklarını kadın,
yoksa yırtamazsın bu hayatı..
Bu gecede yanıyor, yokluğunun bütün ışıkları..
Kırılmış bir kız çok güzel susar, her şeyine hasret kalırsın..
Kaybettiklerim arasında en çok kendimi özlüyorum..
Olmaz! Rüzgara karışan küller yeniden kor olmaz.
Olmaz gözyaşlarımız bir daha yerine konulmaz..
Birkez kaçar uçurtması insanın, sonra bütün gökyüzüne küser..
Ben seninle bütünleşmedim ki ihanetinle dağılayım!
Burda bir rüzgar esti geçti derim..
En çokta canımı, kim yakıyor biliyormusun?
Bilmiyorsun işte! Kendinden bile haberin yok senin..
Kendinden nefret edip ayna parçalamak kolay,
sorun sonrasında ortaya saçılan binlerce
“seni” kim temizleyecek?
O yar! Herkese göz kulak, bana 'el' oldu..
Çok şey vardı anlatacak, o yüzden sustum.
Birini söylesem, diğeri yarım kalacaktı..
Gayri yazdıklarımda arama kendini!
Çünkü ben, suskunluğuma gömdüm seni..
Nasıl biriydi sorusuna,
Kim? Diyecek kadar unutmak istiyorum..
O kadar içine kapanmış ki kalbim,
iç sesi var, hiç sesi yok..
Tek derdi saç kırıkları olan birinin,
şimdi hayal kırıkları anlatılmıyor..
Ben en çok kırıldığımda kadın hissediyorum kendimi.
Sonrasında çocuk, hep çocuk..
Lal oldu dilim, dünyaya konuşsam yağmur yağıyor.
Sussam harf harf göl oluyor yüreğim.
Tek yanlışın tüm doğrularımı sildiği yerdeyim..
Hadi kalbim topla kırıklarını da dua'ya gidelim.
Yaradandan başkası anlamaz bizi..
Sana çay yapsam, benimle ömrüm soğuyana kadar kalır mısın?
Elini bir sokak daha fazla tutsam.
Şehir bu kadar kırgın olmazdı..
Rastgele bi trene binip, defolup gitmek istiyorum..
Kavgalar özür dileyince değil, özleyince geçer..
Sana kötü bir haberim var.
Dün daha çok özlemiştim..
Dünyanın en kötü çöpçüsüydüm.
Gülüşünden arta kalanları topluyordum..
Ağladığımı sanma sakın.
Hayallerim suya düştüğü için,
bakışlarım biraz ıslak..
Oysa bilmelisin yar! Sen Rabbim'den dilediğim,
her kelam'a Fatiha'msın. Ömrüme rahmetsin yar..
Gülüşümde ki kırgınlıkları kimse görmüyor..
Benim kalbim hep kırık bilesin, dikkatli ol elini kesmesin..
Yastığa rimeli bulaşmadan büyümez hiçbir kadın..
Anlamayanlar için dilimi, vefasızlar için yüreğimi yordum..
Sana attığım adımları, içime atsaydım keşke..
Bir sigara daha yakalım mı?
Uzakta olupta burnumuzda tütenlere..
Çok sigara içiyorsun diyorlar.
Ben hayallerimi dumanla kuruyorum..
Ağır yürüyorum diye kızıyorlar.
Yüküm ağır, yüreğimde seni taşıyorum anlamıyorlar..
Sor bakalım açtığın yara, yerini sevmiş mi?
Çektim tüm umutların fişini..
İçimde nasıl varacağımı bilmediğim uzaklar var..
Sevmiyorum artık, bayram etsin papatyalar..
Sanada kırgınım papatya!
Bir seviyorum'u sığdıramadın onca yaprağına..
Dağıldım!
İçim ayrı, dışım ayrı özlüyor seni.. |
|
|
|
|
|
|
|
Bugün 67 ziyaretçi (72 klik) kişi burdaydı! |
|
|
|
|